EXIT TABELASINA ANLAM YUKLEMEK
Çıkış yolu aramak, karanlığın içinde kaybolurken çok daha zordur. Çünkü o karanlık, üzerine gittikçe daha çok çeker seni içine, çıkışı karıştırmanı bekler gibi. Karanlığın etrafında bir çember, çemberin içinde sen. Biraz yalıtımlı olacak ki çember dışındakiler ne görür seni, ne de duyar. Karabasan gelmiş gibi gecenin bir vakti, sesin çıkmaz duyuramazsın, kimseye ulaşamazsın. Kendinden başka. Mecbur çareyi kendinde aramaya koyulursun. Karanlık ve sen. Sonra içinde arına arına aydınlanmaya başlar her şey. Kendini keşfettikçe, daha da yaklaştığını görürsün. Halini anlamadığın, kendinle dertleşmediğin her gün için hatta her bir an için kendinle konuşup affedersin.
Anlam vermeye çalışmak, o kadar zor ki.
Beynin adeta seninle oyun oynuyor. İçselliğe döneyim derken battıkça batıyorsun. Derindekileri kaza kaza, yukarı çıkarıyorsun. Halbuki ne kadar çok şey varmış. Nasıl farkedilmez? Farkedildi belki. Belki çaba, belki umutsuzluk, belki yorgunluk. Anlaşılmamak ve kendini anlatmamak. Bu kelimeler bu yolcuğu oluşturuyor. Kendinle yüzleştikçe daha da öfkeleniyorsun. Öfke yerini kırgınlık ve huzursuzluğa bırakıyor. Anlam veremediğin hisler, duygular. Hissetmek. Mutsuzluğunu paylaşmadan, kendi kendine. Bu kadar paylaşımcı biri olup duygularını nasıl paylaşamaz insan? Anlaşılmayı nasıl bekler? Belki anlaşılmak için uygun değildi bu yolculuk.
Bambaşka bir evrendeyim. Ben haricindeki herkes gözüme farklı geliyor, kendi kendimin merhemi oluyorum. En yakınının dahi anlayamayacağı şeyler bunlar. Merhem olurken kendime zarar veriyor muyum tartışılır. Çünkü zaten hep birlikte değil miydik? Birlikte yaşadık. Bu evrende sadece biz varız.
Belki bir dönüm noktası, belki buhran. Belki bilinmeyen hissizlik. Tarifi olmayan bir sessizlik.
Kocaman bir kırgınlık, umutsuzluk ve mutsuzluk.
Kurtulmak zor olsa da çıkışı bulmak için her zaman umut var. Dipten kazımaya başlayıp, tamamen boşaltana kadar durmadan kazmak gerekli.
anlaşılmayı beklemeyen herkese iyi forumlar,,,,
Yorumlar
Yorum Gönder