bir küçük +40 meselesi
Merhaba. Ben +40 yaş. Hepinizin okuyunca güldüğü ama tam yanınızda her an belirebilecek kişiyim.
Evet, evet bildin zaten. Bu yaşa kadar çalışmışım(şov amaçlı) olduğum yerde sayıyorum, bari kendimi pazarlayayım ki çevremdekiler ne kadar çalıştığımı görsün. Telefonda bağırarak ayakta gezerek konuşurum ki, herkes duysun ne kadar çok telefondayım, ne kadar meş"gül"üm. Stresten akşamları 17:00 gibi tesbih sallarım, 70'lerden parçalarla. Ne yapayım hayatım başka türlü stres atılmıyor.
Sen 10 birim iş yaparken ben 1 birim yaparım ama öyyyyle bir anlatırım ki anan ağlar. Çünkü ben tecrübeliyim, zaten sen kadar iş yapmamalıyım ama sana saygım da yok pek. Benim yaptığım her zaman daha değerli. Çok yoğunum, kimseye ayıracak bir dakikam dahi yok. Bir şey sorarsan bir 10 dk falan sonra benden cevap alabilirsin. Yoğunum çünkü hayatım. Telefonlarım susmuyor, tam bir şeye odaklanıyorum müşteri bir şey istiyor, talimat filannnnnnnn.
Sabah 09:00- Habertürk haberleri okunur.
Öğlen 12:29: +40: Saat 12:30 oldu mu??? Şaka??! E hiçbişi yapamadım yoğunluktan?
Saat: 14:00- Hayatım inanır mısın o kadar yoğunum ki daha maillerime bakamadım. (Bu sırada o maile herkes bakmıştır.)
XXX Sendika başkanının TORUNU gelir(20 küsür yaşında) el pençe divan karşılar ovvvvvvvv xxxx bey diyerek.
10 dakikalık işi yarım günde yaparak hayatını kurtarır. Bizi kanser eder.
+40 çalışırken sinir bozucudur, öfffffffff dedirtir ama evimizin neşesidir. Boncuk bakışlarıyla, zımba teli alındığında, gözleri parladığındaki an büyük mutluluklarıyla, bu gereksiz heyecanlarıyla hayatımıza neşe katar. İyi ki vardır.
Yorumlar
Yorum Gönder