Patates kızartması
Bugün gittiğim iş görüşmesinden dönüyorum. Kafamda binbir türlü şey dönüyor, hepimizin her gün düşündüğü şeyler. Evin o tarafta bi restoran var, tam köşede. Sokaktanda dik bir bayır çıkıyor. Tam köşeyi döndüm, bayıra yürüdüm, köşede gördüğüm beni beynimden vurdu sanki. Saçları turuncu, çilli dünya tatlısı bi çocuk, yanında babası kaldırıma oturmuşlardı. Önlerinde siyah bi poşet, poşedin yanında da köpük tabağın üzerinde soslu patates kızartması. Çocuk hafızama öyle bi girdi ki babasına bakamadım bile, elim ayağıma dolandı, tam içimden boğazıma, ordan gözlerime çıkan bi yanma hissettim. Inanin beynim durdu, ne eve gitmek istedi ayaklarım, ne de şu adaletsiz dünyada bir adım daha atmak istedi. Aç açına geldiğim yolda, ne yemek yemek canım istedi, ne de yiyen birini görmek. Aslında o gördüğüm her gün, hepimizin şahit olduğu bi manzara. Ve benim utançtan yerin dibine girdiğim, her şeyi tekrar sorguladığım bi an. Kendimi berbat hissediyorum. Bunun üzerine bugün iyi hissettiren ne olabilir ki zaten?
Bugün hiç biriniz sevmiyorum. Kendim dahil.
Bugün hiç biriniz sevmiyorum. Kendim dahil.
Yorumlar
Yorum Gönder