Donatma
Son zamanlarda dergi okumadığımı farkettim, okusam ne olacaktı ki gerçi. Gündem aynı, insanlar ölüyor. Zam, vergi, işsizlik. Terör, cinayet, masum insanlar. Hepsi gittikçe atarken okuyup ne yapacaktım? İnsanlar bu kadar kötüyken..
Kime güveneceğimizi şaşırır haline geldik. Yahu biz ne kadar birbirimizi yesek de en ufak bişeyde birbirimizin arkasına geçip savunan çocuklar değil miydik? Ne ara böyle olduk. Bu kadar bencil, karaktersiz.
Tabi bunlar da göreceli kavramlar. Kime göre, neye göre diyebiliriz. Ama yapmayın gözünüzü seviyim, karaktersizliğinde görecesi varsa başlarım öyle göreceye!
Ama anlıyorum tabii. Bu kadar karaktersiz oluşun altında yatan tek sebep bence, yaptıklarını örtmeye çalışırken sıçıp sıvamaktır. Bi insan bi halt yiyorsa, karşı tarafın ağzına sıçar, gider özür dilersin beybisi. Yani öyle bi hissettirir ki aslında sonradan düşündüğünde ulan ben naptım ki noldu şimdi dersin. Göremezsin. Göremezdin. Gözlerin kapalıydı çünkü.
Ama şimdi açıldı.
Şimdi daha iyi görüyorsun, daha net. Işıl ışıl böyle, kımıl kımıl.
Her seferinde sana güvenebilecek miyim? sorusu çok saçmadır. Tabiki güvenebilirsin şapşik deli misin ehehhe! -Ama bu demek değildir ki belli bir süre sonra durup dururken kendimi başkasının kollarına atmayacağım.- Olur. Öyle derler.
Pek hoş değildir aslında, Görmek istediğin tablo tam olarak bu değildir. Hoşuna gitmez, bağırıp çağırmak yerine, sessizleşirsin. Bi köşeden izlersin. İzlersin de, sevmediğin bi filmi tekrar tekrar izler gibi sıkılırsın, bunalırsın. Bir çok şey paylaştığın insanın gözünde "iğrençleşirsin".
Bir iki depresyon hırkanı giyersin, çıkarırsın, kollarına silersin.
Sonra bakarsın, değmez. Değmezse depresyon hırkasının çıkma vakti gelmiştir.
Hayatın aslında daha güzel olduğunu, daha güzel insanların olduğunu görürsün.
Aslında üzmez, yıpratmaz ve kafa yormaz.
Sadece "yine mi?" demek yorar.
Şimdi sübliminal mesaja gelirsek, Alın size yeni yılın ilk bloguuuu ehehheh!
Yani bana şu iğrenç geyiği de yaptırttınız ya arkadaş, yeni yılın ilk saatleri yaptığım kartopular kafanıza düşsün inş. Toplumsal mesaja geçiyorum, artık bu yıl bişeyler olsun ya. Şans mı beni buluyor, iş mi, evleneceğim adam mı, para mı? Hiç bişey bulmazsa o da olurdu. Olsundu. Beyle de çok mutluyuz.
İğrenç maceralar yaşayacağınız, pis goygoylara maruz kalacağınız, unutamayacağınız rezilliklerin olması ümidiyle. İyi yıllar!
Kime güveneceğimizi şaşırır haline geldik. Yahu biz ne kadar birbirimizi yesek de en ufak bişeyde birbirimizin arkasına geçip savunan çocuklar değil miydik? Ne ara böyle olduk. Bu kadar bencil, karaktersiz.
Tabi bunlar da göreceli kavramlar. Kime göre, neye göre diyebiliriz. Ama yapmayın gözünüzü seviyim, karaktersizliğinde görecesi varsa başlarım öyle göreceye!
Ama anlıyorum tabii. Bu kadar karaktersiz oluşun altında yatan tek sebep bence, yaptıklarını örtmeye çalışırken sıçıp sıvamaktır. Bi insan bi halt yiyorsa, karşı tarafın ağzına sıçar, gider özür dilersin beybisi. Yani öyle bi hissettirir ki aslında sonradan düşündüğünde ulan ben naptım ki noldu şimdi dersin. Göremezsin. Göremezdin. Gözlerin kapalıydı çünkü.
Ama şimdi açıldı.
Şimdi daha iyi görüyorsun, daha net. Işıl ışıl böyle, kımıl kımıl.
Her seferinde sana güvenebilecek miyim? sorusu çok saçmadır. Tabiki güvenebilirsin şapşik deli misin ehehhe! -Ama bu demek değildir ki belli bir süre sonra durup dururken kendimi başkasının kollarına atmayacağım.- Olur. Öyle derler.
Pek hoş değildir aslında, Görmek istediğin tablo tam olarak bu değildir. Hoşuna gitmez, bağırıp çağırmak yerine, sessizleşirsin. Bi köşeden izlersin. İzlersin de, sevmediğin bi filmi tekrar tekrar izler gibi sıkılırsın, bunalırsın. Bir çok şey paylaştığın insanın gözünde "iğrençleşirsin".
Bir iki depresyon hırkanı giyersin, çıkarırsın, kollarına silersin.
Sonra bakarsın, değmez. Değmezse depresyon hırkasının çıkma vakti gelmiştir.
Hayatın aslında daha güzel olduğunu, daha güzel insanların olduğunu görürsün.
Aslında üzmez, yıpratmaz ve kafa yormaz.
Sadece "yine mi?" demek yorar.
Şimdi sübliminal mesaja gelirsek, Alın size yeni yılın ilk bloguuuu ehehheh!
Yani bana şu iğrenç geyiği de yaptırttınız ya arkadaş, yeni yılın ilk saatleri yaptığım kartopular kafanıza düşsün inş. Toplumsal mesaja geçiyorum, artık bu yıl bişeyler olsun ya. Şans mı beni buluyor, iş mi, evleneceğim adam mı, para mı? Hiç bişey bulmazsa o da olurdu. Olsundu. Beyle de çok mutluyuz.
İğrenç maceralar yaşayacağınız, pis goygoylara maruz kalacağınız, unutamayacağınız rezilliklerin olması ümidiyle. İyi yıllar!
Yorumlar
Yorum Gönder