Garloviylazne

Günlerden 5.08.2015 idi. Pek yorucu olmayan bi yolculuktan sonra Varşoya'ya gitmiştim. Gayet sıradan monoton bir gün geçirirken, bizim Prag'a gitmemiz gerekiyordu. Uzun uğraşlar sonucu gittik nihayet, akşam ordaydık. Ama tabiiki bizim Karlovy lazne'yi görmemiz gerekiyordu! 3 4 saatlik uykuyla hostel eşyalar bırakıldı, duşlar alındı, ve gidildi. Öyle bi beklentiyle gidiyoruzki, ya hayatımızın en eğlenceli günü olacak. Orayı bize övenin, abartanın ağzını didikliyorum. Ilk girişte keşke o suratlarımız kaydedilebilseydi. Girdik herkes bi yerde, acayip sıcak, neyin nerde olduğu belli değil. Merdivenlerdejn çıkıyoruz, artık işediler mi naptılar belirsiz. Ya öyle bi hayal kırıklığı içindeyiz ki, şaşkın etrafa bakıyoruz. Hadi dedik madem geldik keyfini çıkarmaya bakalım. Içecek bişeyler aldık, en güzel müziğin olduğu kata çıktık. Yerde ufak bi alan, üstünde de balkon gibi bi yer var. Biz gayet kodamanlar gibi elimizde bardaklar dikildik balkondan aşağıdakileri izliyoruz, ama nasıl iğrenç bakıyoruz anlatamam. Pelin dedi ki: "ya biz büyümüşüz artık buralar bize göre değil. " Ne oldu, nasıl oldu anlamadan biz bir saat sonra aşağıda o iğrendiğimiz insanlardan daha beter bi hal alıp bütün şarkılarda hunharca eğleniyorduk. Yani üzerimde gömlek Islandı artık, saçlar tel tel oldu. Birbirimize bakıp öyle iğreniyoruz artık. Ama nasıl eğleniyoruz umrumuzda değil. Elif'in sesini duyuyorum :"Ya şu halimize bak, iğreniyorum bizden!" Evet, iğrençtik ama dibine kadar eğlendik hatta sabaha kadar çıkamadık. Yani galiba ne büyümüşüz, nede çok prensesiz. İğrenciz resmen anlıyomusunuz! 😄😄