Anladığımız kadarıyla..
Biz hep sustuk. Bizi hep en savunmasız zamanımızda, çocukluğumuzda korkuttular. Biz sokakta ip atlarken, cinsel uzuvlarını gösterip pişmiş kelle gibi sırıtan o hayvanlar, onun aslında bizim içimize düşen nasıl bir korku olduğunu biliyor muydu, anlayamadığımız duygular uyandıran, midemizi bulandıran o hayvanlar; keşke sadece bunlarla yetinselerdi.. Keşke Özgecan gibiler bu kadere mahkum olmasaydı hiç. Biz hep alışkındık zaten, yolda en basitinden o küfür gibi korna seslerine.. Bisikletin üzerinden kulağımıza söylenen küfürlere. Yüreğimiz ağzımızda yaşadık hep. Akşamları yollarımızı değiştirdik, takip edip evimizi öğrenme diye başka apartmanlara bile girdik. Korkuyla sen gidene kadar bekledik. Dedim ya, biz hep bunlara alışkındık, ama bu kadarı çok fazla geldi inanın. Bir kereliğine olsun kendimi o meleğin yerine koymaya çalışıyorum, olmuyor bi yerden sonra. Kaldırmıyor beynim, kalbim dayanamıyor, düğümlenip kalıyor burda. Işte daha söylenecek çok şey var da, şuan ne teselli yeter bu acıya, ne de söylenecek iki kelam söz. Allah rahmet eylesin, o güzel yüzün gittiğin yerde gülsün..
Yorumlar
Yorum Gönder