ÜNİVERSİTE HAYATI HAKKINDA BİLDİKLERİNİZ

Öncelikle üniversiteye gitmeden önce hepimizin kafasında beliren bir takım şeyler vardır. Benim gözümün önüne hep şu çimlerde oturan genç dimağlar görüntüsü gelirdi. Ne olduysa Balıkesir üniversitesine geldikten sonra oldu.. İlk önce okul kampüste bile değildi, sonra oh be dedik kampüse gidiyoruz ortamlara akanzi! Ama sonra bir baktık ki eski okula özlem duyar olduk. Okul daha bitmemiş, bayır çıkıyoruz ama taşlı çamurlu öyle böyle değil. Hele bir de benim gibi şişkolar için nefes nefese tam bir rezalet. Neyse okuldan umduğumuzu bulamadık, zaten okulda insan olarak da kafa dengi kimse yok. Hadi dedik sosyalleşelim tüplü dalışlar, o sertifika bu eğitim derken elde var yine sıfır. Yani ne yapsak olmuyor. Tek etkinlik, bir kafede oturup kahve içmeler, okeydir zart zurt.. Haliyle eve kapandım ve nihayetinde arkadaş listemdekilerin oyun isteklerimden ötürü bana küfrettiği bir asosyalliğe büründüm. Bitmeyen diziler, call of dutysinden simsine en saçma restoran oyunlarına kadar bile düştüm.. Kitap da okuyoruz ama bir yere kadar. Yani ömrümden koca 4 yıl pisi pisine gitti gidiyor. O kadar olumsuzluk saydım ama ben yine de bu yılları hiçbir şeye değişmem. En başında az ve öz olan dostlarımı kazandım, bu kadar sıkıntıya rağmen en ufak krizde bile nasıl eğlenilebileceğini öğrendim. Yeri geldi saçmalıklar dünyasının hırçın pirensesleri olduk, yeri geldi aşk acısından höngür höngür omzumuzda ağladık. Veda konuşması gibi oldu ya bu daha koca 1 sene var! Bu arada hayatımın aşkı: belki seni görürüm umuduyla bakkala çakkala bile bakımsız çıkmıyorum, aman gelirsin.
Yorumlar
Yorum Gönder